top of page
  • Yazarın fotoğrafıNevzad Ali KILIÇ

Go Go Go! Kasa Yok Kasiyer Yok Alışverişte Beklemek Yok! Amazon Go Projesi

Güncelleme tarihi: 29 Tem 2018



Bilmem izlediniz mi? Black Mirror diye bir dizi var. Çok büyük hayranıyım bu dizinin. Dizi teknolojinin insanoğlunu nasıl hapsettiği konusunun etrafında tur atıyor. Yani her bölümde ki teknoloji günümüz şartlarının çok ötesinde. Mutlaka izleyin derim. Her bölümü farklı bir kurgu her bölümü insanoğlunun teknoloji karşısında nasıl kaybolduğu ile ilgili. Aşığı olduğum Amazon da sanki bir Black Mirror bölümü çekiyormuş edasıyla yeni bir projesini fiziki olarak hayata geçirdi. Adını da çok manidar bir şekilde Amazon Go koydu. Yani diyor ki sen sıra bekleme kardeşim biz sana sırasız alışveriş sunuyoruz. Daha önce İndustryolog Akademi bünyesinde aylık olarak yayımlanan derginin 2. sayısında bir yazı yazma şansı buldum. Eee tabi bu şansa yaraşır olan Amazon'un tam kendisi olacaktır diye düşündüm. Ve şu an okuduğunuz yazıyla aynı başlıklı ve konulu yazım dergide yayımlandı.



Amazon çoğu konuda çağın gerçekten ötesinde. Ben zaten bu adamların depo yönetimlerine hastayım. Depo yönetimi ve dağıtım konusunda bir yenilik varsa oraya doğru sadece şöyle bir bakın. Büyük ihtimal gözleriniz Amazon'u görecektir. Bir önceki yazımda da Amazon'un yine çılgın bir projesinden bahsetmiştim. Amazon'un zeplin depo konulu fikrini sizlerle konuşmuştuk. Yazıya buradan rahatça ulaşabilirsiniz. Ya bu adamlar aştılar iyice kendilerini. Sadece depo yönetimi değil alışveriş dünyasını da el attılar. Hem de ne adım o öyle. Girişleri ile alışveriş dünyasını değiştireceklerini herkese gösterdiler. Bugün bu değişime sebep olacak ve yeni bir alışveriş dünyasının temelini atan Amazon Go projesini birlikte gezeceğiz. Hadi alalım market arabalarımızı da kasa sırası derdi olmayacak alışverişimiz başlasın.



Biraz geçmişten başlayarak önce bugüne sonra yarına uzanalım istiyorum. Büyük alışveriş mağazaları kasalarında oluşan ve müşteri memnuniyetinin katili olan sıralara geçmişten bugüne kadar çözümler aramaktadır. Transit kasalar ile daha az ürünü olan müşterilerine hız katmayı düşündüler. Kırmızı çizgi kuralı ile sıra belli bir seviyeye geldiği zaman yeni bir kasa açma fikrini buldular. Baktılar çözümler yetersiz kalıyor jet kasa teknolojisini ile kasiyersiz kasa teknolojileri müşteri memnuniyetine hayat vermek istediler. Başarılı oldular başarısız oldular. Bir şekilde hep denediler. Çalışmaları hep kuyruk modellerini esas alarak yaptılar. Bende üniversite yıllarımdan itibaren hep kendimi sorgulamaya başladım. Yani teknoloji çıkmış sol şeride 240 ile son sürat giderken hayatımızda beklediğimiz bu sıralar neden hala var. İnsanoğlu neden buralara çözüm bulamıyor. Bankaya giriyorsun sıra, markete giriyorsun sıra, oraya gidiyorsun sıra önüm arkam sağım solum sıra beklemekle geçiyor. Yahu kardeşim hadi bizler y kuşağının son üyeleriyiz bizler yine sabırlı insanlarız da yazık değil mi bu z kuşaklarına diye. Bu kuşak teknolojinin göbeğine doğmuş. Bu kuşak okuma yazma öğrenmeden tabletine (bakın kendi tabletine diyorum) oyun yüklemeyi öğreniyor. Hiç kusura bakmayın bu kuşak kasa önünde o sırayı görürse bir daha gelmek istemez alışverişe. Açar internetini istediğini ayağına getirtir.



Bunu tabi ki sadece ben bilmiyorum. Sıra problemi ile kıyasıya mücadeleye girmiş sektörler bu problemin fazlası ile farkında. Nereden mi biliyorum? Bankacılık sektörü tüm işlemleri mobil hizmetler olarak vermeye çalışıyor. Yavaş yavaş geçiş başladı bu sürece. Eee tabi ki kripto para teknolojisi de önlerini fazlası ile açıyor. Havaalanlarında artık memursuz gümrükler devreye girmeye başladı. Şimdi bu iki örnek arasına onlarca örnek daha sığar da konumuzu baya saptırmış oluruz. Dediğimiz gibi sektörler artık müşterisinin memnuniyetine zarar verecek en büyük olgulardan biri olan sıra canavarı ile ciddi ciddi bir savaş içerisine girdiler.


Şimdi çok kısa Amazon'u incelemek istiyorum. Biraz önce anlattıklarım ile Amazon'un küçük notlarını birleştirip ne anlatmak istiyorum noktasına geleceğim. Amazon kocaman bir e-ticaret sitesi. Depo yönetimi olarak dünya da rakibi yok. Kendisine bir e-ticaret sitesi dedik ancak aslında kendisi kocaman bir online perakende firması. E-ticaret pastasının dünya üzerinde ki en büyük payına sahip olan firma kancayı fiziksel perakende sektörüne de atmış olarak gözüküyor. Bu giriş için Amazon geçen sene sırf 13 milyar dolarlık satın alma işlemi bile yaptı.



Şimdi gelelim Amazon Go projesine. Proje henüz yeni hayata geçirildi ve işleyiş sistemi birazcık karmaşık duruyor. Sistemi incelemeden önce gözümüzün önüne klasik bir hipermarket getirelim. Yakın gelecekte klasik bir hipermarket hayal edin dediklerinde şu an aklınıza gelen ile hiç alakası olmayacaktır bundan eminim. Neyse devam edelim yolumuza. Amazon Go projesinde girişte sizi turnikeler karşılıyor. Akıllı telefonunuzda bulunan uygulama ile bu turnike kapılarından geçiş yapıyorsunuz. Bu okutma ile market artık sizin içeride olduğunuzu biliyor. Marketin tavanında bulunan insansız sistem sizi takip etmeye başlıyor. Şu an için projede bu takibi bildiğiniz fiziksel özellikleriniz bazında yapıyor. Saçınıza sakalınıza boyunuza posunuza bakıyor. Tavanda ki kameralı sistem sizi takip ederken aldığınız ürünleri de raflarda bulunan sensörler takip ediyor. Bir ürünü raftan aldığınız zaman hangi ürünü kaç tane aldığınız bilgisini raflar üzerinde bulunan sensörler tavanda ki takip sistemine aktarıyor. Burayı tıpkı bir internet sitesinde alışveriş yaparken almaya karar verdiğiniz ürünü sepete eklemeniz gibi düşünebilirsiniz. Diyelim ki ürünü raftan aldınız ancak vazgeçtiniz ve almama kararı aldınız. Bu durumda ürünü rafa koyduğunuz zaman yine raflarda ki sensörler devreye giriyor ve ürünü sepetinizden düşüyor. Alacağınız her şeyi aldınız ve alışverişinizi tamamladınız. Bu noktada elinizi kolunuzu sallaya sallaya giriş yaptığınız turnikeden çıkıyorsunuz. Sıra beklemeden veya ürünlerin barkodlarını okutmadan. Siz marketten çıktıktan sonra tavanda ki sistem çıkış yaptığınızı anlıyor ve aldığınız ürünlerin ücretini kredi kartınızdan otomatik olarak düşüyor. Rahatlığa bakar mısınız?



Yukarı da anlatılan sistem kusursuz gözükse de ilk kez denendiği için hataları da var. Mesela benzer fiziksel özellikleri olan kişileri sistem test aşamasında ayıramıyormuş. Amazon bu konunun şimdilik önüne geçmiş olarak gözüküyor. Bunun yanı sıra raftan aldığınız üründen vazgeçtiğinizde başka bir rafa koyma sorunu için yine bir personel tarafından düzeltme ihtiyacı duyuluyormuş. Yani yüzde yüz insansız bir market hedefi bu noktada biraz tökezliyor. Araştırmalarım sırasında rastladığım diğer bir sorun ise sistem bazı ürünlerin satın alındığını fark edemiyormuş ancak Amazon bu konuyu çok dert etmiyor. Bu hatanın yaşanma sıklığı çok ama çok az olduğu hatta sistemlerine bu konuda kullanıcıların bilgilendirme yapacağı bir menü bile koymamış.



Hırsızlık problemini de çok yaşamazlar bence. Çünkü insansız kameralı sensörlü bir sistem sizi takip ediyor ve içeriye kendi bilgilerinizle giriş yapmanız gerekiyor. Ödeme de otomatik gerçekleşiyor. Bunun yanında sistem çok yeni ve biraz önce anlattığım sorunlar önüne geçilemeyecek kadar büyük problemler olmadığını düşüyorum. Mesela aklıma gelen bir çözüm var ancak günümüz şartlarında maliyetli olacağı için çok kullanışlı değil bu çözüm. RFID teknolojisi ile ürünleri ve satın alma işlemlerini Amazon çok rahat takip edebilir. Ben eminim Amazon bu konu üzerine fazlası ile düşünüyor ve her gün biraz daha fazla yol alıyordur.

Amazon bu yeni projesi ile müşterilerine hızlı bir alışveriş sunuyor. Sektör bu sisteme güven kazansın ve şu bahsettiğim problemlere çözümler bulsun eminim ki her yanımızı insansız süpermarketler saracak. Ama şimdilik sadece Amazon Go!

105 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page